Ukrayna Bağımsız Maden İşçileri Sendikası önderi Yuri Samoilov ile söyleşi

İspanya Devleti kardeş partimiz Lucha Interacionalista’nın (Enternasyonalist Mücadele) Ukrayna Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın Kryvyi Rih’teki yerel önderi Yuri Samoilov ile yaptığı söyleşiyi okurlarımızla paylaşıyoruz. Samoilov, hayata geçirdikleri sınıf politikasını şu cümleyle özetliyor: “Bir yandan cephede işgale karşı, diğer yandan da Zelenski’nin işçi düşmanı reformlarına karşı savaşıyoruz.”

***

Lucha Interacionalista (LI): Kryvyi Rih’te durum nedir?

Yuri Samoilov (YS): Kryvyi Rih cepheye çok yakın. Coğrafi olarak çok büyük bir şehir; güneyden kuzeye dek 120 km uzunluğunda. Güneyde yaşayan işçiler çatışmaya sadece 40 km uzaklıkta ve her gün top atışlarını duyuyorlar. Her gün hava saldırısı alarmları çalıyor ama biz buna alıştık. Yüzde 100 olmasa da hemen hemen tüm fabrikalar hâlâ çalışıyor. Şehirde, çoğu Mariupol’den gelmiş olan yaklaşık 100 bin mülteci var. Şehirden ayrılmaya karar verenler kadar, buraya gelmeye devam edenler de var. Siyasi olarak durum ilginç çünkü şehrin yönetimi, işgale karşı çıkan ama eskiden Rus yanlısı olan Hayat İçin Muhalefet Platformu’nda (Yanukoviç’in partisi).

LI: Madenciler sendikası ne yapıyor?

YS: Sendikanın 1000 üyesi ordu veya Bölgesel Savunma Birimleri için seferber oldu ve sendika da onları destekleme kararı aldı. Artık düzenli ordu ile Bölgesel Savunma arasında hiçbir fark yok, hepsi ön cephede. Torunum da o birliklerden birinde. Rus ordusu onları GRAD füzeleriyle bombalıyor. Onları desteklemek ilk görev. İkincisi, hükümetin savaşın ortasında dayatmaya çalıştığı tüm işçi sınıfı karşıtı reformlara karşı mücadele etmek. Sosyal Hareket ve diğer sol ve sendika örgütleriyle birlikte sermayeden gelen bu saldırıları durdurmaya çalışıyoruz. Bugünkü zorluk, bütün sendika önderlerinin askeri seferberlikte olması. Benim durumum farklı çünkü ben 66 yaşındayım. Şimdi kadınlar sendikaların önderliğini üstlendiler ve insani yardım için çalışıyorlar. Oldukça büyük olan Metinwest ve Arcelor Metal’in fabrikalarında mülteciler için kamplar kuruldu ve oraya yemek götürüyoruz.

LI: Cephede olan bu binlerce yoldaşın durumu nedir?

YS: İlk zorluk, cepheye gönderilmeden önce yeterli eğitim almamış olmaları. Silah kullanmayı çok çabuk öğrenmek zorunda kaldılar, eğitmen eksikliği var. Ordu sözcüleri yeterli donanımları olduğunu söylüyorlar ama biz, tabandaki insanlar olarak çok şeyin eksik olduğunu biliyoruz: giysiler, çizmeler…

LI: Zelenski hükümetini nasıl görüyorsunuz?

YS: Zelenski Kryvyi Rih’te doğdu ve babası ve annesini olduğu gibi, onu da şahsen tanıyorum. Tüm cumhurbaşkanlarının başına geldiği gibi, işçilerle uğraşırsa başı belaya girecek. Bu, 2020’de bir maden grevi düzenlediğimizde zaten yaşandı: 46 gün boyunca yeraltında mahsur kaldık ve hükümet madencilerle yüzleşmek zorunda kaldı.

LI: İşçiler şimdi bir işten çıkarma dalgasıyla karşı karşıyalar.

YS: Evet, çünkü mart ayında Ukrayna Rada’sı (parlamento) savaş nedeniyle göç eden tüm mültecilerin işlerinin askıya alındığını söyleyen işçi karşıtı bir yasa çıkardı. Ve bu yasa, işçilerin işlerini nasıl geri alacaklarını açıklamıyor. Oligarklar ve çokuluslu şirketler şimdi tüm mültecilerin 1 Haziran’da işe dönmeleri gerektiğine karar verdi. Birçok insan geri döndü ama diğerleri geri dönemedi ve işini kaybetti; aynı zamanda bazıları geri döndü ancak işlerini geri almalarına izin verilmedi.

LI: Avrupa’nın geri kalanındaki sendikalara mesajınız nedir?

YS: Avrupa’daki yoldaşlarımızın doğrudan desteğine ihtiyacımız var. (…) Avrupa’da daha fazla sendikacı ile görüştükçe Ukrayna hakkında bir bilgi eksikliği olduğunu fark ettik. Bu nedenle, Ukrayna toplumunun imajı, gerçekte olandan çok farklı olabilir. (…) Ben etnik olarak Bulgar’ım ve küçük bir köyden geliyorum. Köyümde, Ukrayna’nın özgürlüğü için birkaç Bulgar öldü. Ukrayna’nın özgürlüğü için artık sadece milliyetçiler değil, aynı zamanda bu ülkenin vatandaşı olan Bulgarlar, Rumenler, Yahudiler ve Ruslar da kendilerini feda ediyorlar. Bu, halkçı bir karaktere sahip bir mücadeledir.