Filistin 36’da isyan yeniden canlanıyor

Annemarie Jacir'in Filistin 36 (2025) filmi, 1936 Arap İsyanı'nı arka plana alan politik bir araştırma olarak başlıyor ve Filistin tarihini uzun süredir çerçeveleyen sömürgeci bakış açısını reddediyor. Bunun yerine, İngiliz yönetimi ve Siyonist yayılmacılık tarafından uçuruma sürüklenen

Siyonizmin krizi derinleşirken Filistin direnişi sürüyor

20. yüzyılda Levant coğrafyasının kalbinde yakıcı bir sorun olarak varlığını sürdüren “Filistin sorunu” ve onun varoluş sebebi emperyalizm-siyonizm varlığını bütün inkarlara rağmen 21. yüzyılda da sürdürüyor. Özellikle 2006’dan sonra Gazze’ye uygulanan ablukayı da değerlendirmeye kattığımızda,

Sınıf hareketinde imkânlar ve görevler

Türkiye sendikal hareketine dünyadan bakmak Sendikalar ve sınıfın acil talepleri başlıklı bir önceki yazımızda Türkiye’deki sendikal hareketin içinde bulunduğu durumu irdelemiş, artan sendikalılık oranlarının yanı sıra ülkenin temel gündemi olan ekonomik kriz ve yoksullaşmaya karşı şunları

AKP’nin Aile Yılı

23 senelik AKP iktidarı, kendi makbul kadınlık anlayışının dışında kalan tüm kadın var oluşlarına saldırması ile meşhur. Aile içinde var olmayan, evlenmeyen, çocuk doğurmayan hiçbir kadın, AKP’nin gündeminde pozitif biçimde yer edinemiyor. Lgbti+lar için ise bir varlık/yokluk kavgasından söz etmek

Suriye’de yeni dönem ve yeni görevler

54 yıllık Esad hanedanlığının devrilmesinin ardından Suriye’de yepyeni bir politik dönemin içerisindeyiz. Kuzey Afrika ve Ortadoğu devrimleri sürecinin bir parçası olarak Mart 2011’de başlayan ayaklanma, 13.5 yıllık uzatmalı bir sürecin ardından, Esad’ın Rusya’ya kaçarak ülkeyi terk etmesiyle sona

Donald Trump’ın yeni yönetimi ne vaat ediyor?

Bu metin, İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal ve onun Arjantin partisi Sosyalist Sol’un liderlerinden Miguel Sorans 30 Ocak günü yaptığı konuşmanın düzenlenmiş halidir. Sosyalist Sol Gençliği’nin (JIS) düzenlediği etkinlikte gerçekleşen bu konuşmadan birkaç gün sonra Trump,

Devrim kavramı üzerine

İyi, kötü, üzüntü, sevinç gibi kavramlar ilk elden insani kategoriler olarak ele alınabilir. Tarihte çoğu kez bu kategoriler açısından insani olan ve politik olan birbirine denk düşmüştür. Öte yandan yaşanan gelişmeleri anlamlandırabilmek için salt insani kavramsallaştırmanın ötesine geçmek, çubuğu